Ötenazi talebinin detayları kesinleşti! Sokak köpekleri yönetmeliğinde tanımlar tamamen yeniden yapıldı.
Hayvanları Koruma Kanunu değişiyor! Evsiz sokak hayvanlarına ilişkin yasa tasarısı TBMM’de hararetli tartışmalara yol açtı. Tasarının ilk 5 maddesi TBMM Genel Kurulunca kabul edildi. Kanunun amacına uygun olarak “insan, hayvan ve çevre sağlığı dikkate alınmak kaydıyla” ibaresi eklenecektir.
“SAHİBİ” HAYVAN VE “SAHİBİ” TANIMLARI AÇIKLANACAK.
Sokak hayvanları üzerinde yapılacak çalışmalarda herhangi bir tereddüt yaşanmaması için köpek ve kedilerin Kurumun veri tabanında kayıtlı olması zorunlu olduğundan “sahipli hayvan” ve “sokak hayvanı” kavramlarının açıkça tanımlanması gerekmektedir. Sahipli hayvanların statüsünü elde etmek için Veteriner Hizmetleri, Bitki Sağlığı, Gıda ve Yem Kanunu kapsamında Tarım ve Ormancılık tanımı.
HAYVAN BAKIM EVLERİNİN TANIMI DA DEĞİŞTİ
Uygulamada herhangi bir tereddüt yaşanmaması adına ve kanunda “yakala-kısırlaştır-bırak” yönteminin kaldırılması nedeniyle, hayvan bakım evi tanımında uyum değişikliği yapılacak. Hayvan bakımevinin tanımı ise “Hayvanların sahiplenilinceye kadar barındırıldığı ve rehabilite edildiği, Bakanlık izniyle kurulan tesis” olarak değiştirilecek.
“YABANCI HAYVANLARIN HAYATI DESTEKLENMELİ” DİĞER CÜMLE KALDIRILACAK
Sahipsiz ve zayıflamış hayvanlar hayvan tesislerinde toplanıp sahiplenilene kadar rehabilite edilecek ve bakımları yapılacağından, tesis dışında da bir hayvanın sahiplenilmesi ve hukuki sorumluluğu üstlenilmesiyle bakımının mümkün olacağı ilkesi kabul edilecektir. Kanunun ilkeleri arasında “Evcil hayvanlar, türlerine özgü yaşam koşullarında yaşama özgürlüğüne sahiptir. Sahipli hayvanlar gibi sahipsiz hayvanların da yaşamları desteklenmelidir.” Bildiri yürürlükten kaldırılacak.
BELEDİYELER HAYVANLARDAN SORUMLU BAKANLAR KURACAK
Yerel yönetimler, gönüllü kuruluşlarla iş birliği yaparak sahipsiz hayvanların sahiplenilinceye kadar bakımı için kreşler kuracak, bakım ve tedavilerini sağlayacak, eğitim faaliyetleri yürütecek.
Bakımevlerine getirilen hayvanlardan rehabilite edilen köpekler sahiplenilene kadar bu yerlerde barındırılacak. Kesin ve güncel veri sağlanması amacıyla zooloji merkezlerine getirilen hayvanlar, Tarım ve Orman Politikaları Bakanlığı’nın bilgi işlem sistemine kayıt altına alınacak.
ÖTANAZİ UYGULAMASININ DETAYLARI BİTİRİLDİ
Bakıma alınan köpekler, insan ve hayvanların yaşamı ve sağlığı açısından tehlike oluşturan, olumsuz davranışları kontrol edilemeyen, bulaşıcı veya tedavisi mümkün olmayan hastalıkları bulunan veya sahiplenilmesi yasak olan köpekler “hayvanlara ötenazi” olarak tanımlanıyor. Veteriner, Bitki Sağlığı ve Gıda ve Yem Hizmetleri Kanunu’nun 9’uncu maddesinde ise, hayvanlarda acı ve ızdırap veren veya iyileşme sağlanamayan hastalıklarda, akut bulaşıcılığın önlenmesi veya ortadan kaldırılması amacıyla yasaktır. hayvan hastalığı veya insan sağlığını riske sokan durumlarda, davranışları insan ve hayvanların hayatını ve sağlığını tehlikeye sokan ve olumsuz davranışları kontrol edilemeyen durumlarda veteriner hekim, veteriner hekim tarafından veya veteriner hekimin gözetiminde ötenaziye müdahale edilmesine karar verebilir. Veteriner hekim.
BELEDİYELERE YENİ YÜKÜMLÜLÜKLER
Yerel yönetimler, sokak köpekleriyle ilgili yapacakları iş ve işlemlerde Avrupa Evcil Hayvanların Korunması Sözleşmesi kapsamında gerekli idari tedbirleri almaya yetkili olacak.
“Yerel yönetimler adına toplanan sokak hayvanlarının huzurevi dışında bir yere bırakılması veya huzurevinde barındırılan köpeğin huzurevi dışında başka bir yere bırakılması” yasaklanacak. Bu nedenle sahipsiz hayvanların toplanması, hayvan bakım merkezlerine taşınması ve sahiplenilene kadar hayvan bakımevinde bakımına ilişkin hükümlerin uygulanması ve yerel yönetimlerin görev ve sorumluluklarını tam olarak yerine getirmesi için çaba gösterilecektir. .
BUGÜN DİĞER NOKTALAR KONUŞULACAK
TBMM Başkan Yardımcısı Bekir Bozdağ, önerinin 5. maddesini kabul ettikten sonra toplantıyı yarıda kesti. Verilen aradan sonra Komisyon yerine oturmadığı için Bozdağ toplantıyı saat 14.00’te kapattı.
(AA)
Arkadaşlık sitesi bana ’16 yaşındaki kardeşimizin bu evde ne işi var?’ kabusunu yaşattı.
